İzmir Aliağa Şakran Hapishanesi’ne Dair Hatırlatma

Bir önceki haberimizde kanser hastası Cihan Asi’nin Şakran Hapishanesi’nde hücre cezasına çarptırıldığı bilgisini aktarmış ve Şakran Hapishanesi’i için “mahpuslara yönelik kötü uygulamalarla gündeme gelen” ibaresini kullanmıştık. Bu ibarenin ve hapishane koşullarının anlaşılır olabilmesi için geçmiş tarihli iki haberi okuyucularımızla paylaşıyoruz:

Hak ihlallerinin adresi Şakran Cezaevi

Evrensel 8 Ekim 2012

DAHA ÖNCE DE İŞKENCE VE TACİZ İDDİALARIYLA GÜNDEME GELEN ŞAKRAN CEZAEVİ YİNE GÜNDEMDE
Daha önce birçok hak ihlali ile gündeme gelen İzmir Aliağa Şakran Kadın Cezaevi şimdi de tutsakların sağlık sorunlarıyla gündeme geldi.
Şakran Kadın Cezaevi’nde kalan kadın tutsaklar, cezaevinde yaşanan hak ihlalleri, keyfi uygulamalar ve hasta tutsakların durumuna ilişkin DİHA’ya mektup gönderdi. Tutsaklar gönderdikleri mektupta, birçok kadın tutsağın ciddi hastalıkları olmasına rağmen cezaevi idaresi tarafından keyfi bir şekilde tedavi edilmediğini belirterek, bundan dolayı hasta tutsakların sağlık durumlarının gün geçtikçe kötüleştiğini ve ölüm ile karşı kaldıklarını vurguladı. Hastaneye gidiş gelişlerin hasta tutsaklar için işkenceye dönüştüğüne dikkat çeken kadın tutsaklar, kamuoyundan yaşadıkları sorunlarla ilgili duyarlı olmasını istedi.
DOKTOR YOK DENİLİYOR
Cezaevi koşullarından dolayı vücudunda iltihap oluşan ve bundan ötürü sürekli ağrılar çeken Ebru Güden’nin etkin bir şekilde tedavi edilmediğini kaydeden tutsaklar “Arkadaşımız vücudunda ortaya çıkan iltihabın tedavi edilmesi için revire gitti, ancak doktor ilaç verip gönderdi, ilaçlar fayda etmedi. Arkadaşımızın ağrılarının şiddetlenmesi üzerine acil olarak hastaneye götürülmesi için cezaevi idaresine başvurduk ancak bu talebimiz reddedildi” diye belirtti. Hasta tutsak Güden’in durumun ağırlaşması üzerine Bergama Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini aktaran tutsaklar, “Hastanedeki genel cerrahi bölümüne bakan doktor Güden’in vücudundaki yaraları görünce kendisine ‘Sen niye daha önce gelmedin, acile gelseydin hemen müdahale yapılırdı. İltihap kana karışmış, eğer bir gün daha böyle kalsaydın biz hiç bir şey yapamazdık. Ölümcül hastalıklar kapardın’ demiş” diye konuştu. Güden’in hastanede yapılan tedavisinin ardından cezaevine geri getirildiğini belirten tutsaklar, Güden’in temizlenen iltihaplı yaralarının her gün pansuman yapılması gerekirken, “Cezaevinde tedavi doktoru yok” denilerek, yapılmadığının kaydetti.
TEDAVİLERİ YAPILMIYOR
Aynı cezaevinde kalan Özgür Halk Dergisi Editörü Sevcan Atak’ın 2007 yılından bu yana göz rahatsızlığı olduğunu belirten tutsaklar, “Arkadaşımız dışarıda ameliyat olmayı beklerken tutuklanarak cezaevine gönderildi. Doktorların Sevcan’ın cezaevi koşullarından kaynaklı göz hastalığının daha da ilerlediğini söylemiş. Rahatsızlığı bu koşullarda böyle devam ederse 1 yıl içerisinde gözlerini kaybedebilir. Arkadaşımızın göz hastalığına ilişkin raporları da mevcut. Arkadaşımız basın çalışanıdır, 3 yıldır cezaevindedir. Dosyası Yargıtay’dadır. Bu konuda tüm basın kuruluşlarının ve kamuoyunun duyarlı olmasını istiyoruz” diye aktardı. Fatma Menekşe isimli kadın tutsağın kalbinde leke, kalp kapakçıklarında problem ve göğsünde zararlı kitle tespit edildiğini belirten tutsaklar, ciddi rahatsızlıkları olan Menekşe’nin tedavi edilmediğini kaydetti. Menekşe’nin bir yıldır cezaevinde ultrason yapmayı beklediğine dikkat çeken tutsaklar, Menekşe’nin tutuklanmadan önce her ay düzenli olarak yaptığı hepatit aşısı, cezaevine girdikten sonra yapılmadığını belirtti.
Tutsaklar Nisan ayında Sincan Kadın Cezaevi’nden Şakran’a sürgün edilen hasta kadın tutsakların dosyaları gelmediği için tedavilerinin yapılmadığını da aktardı.
YETERSİZ BESLENMEDEN DOLAYI VÜCUT DİRENÇLERİ DÜŞÜYOR
Cezaevinde keyfi uygulamalardan dolayı gardiyanlarla yaşanan en ufak bir tartışmada tutsaklar hakkında soruşturma açıldığını aktaran tutsaklar, Adalet Savur isimli arkadaşlarının depoda bulunan şalını istediği için hakkında soruşturma açıldığını hatırlattı. Tutsaklar, vejetaryen olan bir arkadaşlarına daha önce vejetaryen yemekler verilirken, daha sonra bu uygulamaya “Et yiyemez’” raporunun olmaması gerekçe gösterilerek son verildiğini belirtti. Eksik ve yetersiz beslenmeden kaynaklı tutsakların kilo kaybettiğini aktaran kadın tutsaklar, ailelerinin kendilerine gönderdiği kimi fotoğraflara ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle el konulduğunu belirtti. (İzmir/DİHA)
evrensel.net – 2012-10-08 15:37:22

 

Şakran’da ne ararsan var 

Özgür Gündem 11.Ağustos 2013
Şakran Kadın Cezaevi’ndeki tutsak Ebru Güden, cezaevi yönetiminin keyfi cezalarına ilişkin mektup yazdı. Güden, “kapı dövme” eyleminde 80 kişiye hücre cezası verildiğini belirterek, “Sorunlarımızı basına aktarmak için gönderdiğimiz faks ve mektuplara el konuluyor” dedi. Gezi tutuklusu Elif Kaya’ya ise çıplak arama ve darp yapıldı
Kadın tutsaklara insanlık dışı uygulamalar

Şakran kadın cezaevindeki tutsak Ebru Güden cezaevi yönetiminin keyfi cezalarını ve insanlık dışı uygulamalarını anlatan mektup yazdı. Cezaevi uygulamalarına karşı “kapı dövme” eylemi sonucunda 80 kişiye 3-12 günlük hücre cezaları verildiğini belirten Ebru Güden, “Yapılan itirazlara rağmen cezalar onaylandı ve arkadaşlarımız hücrelere götürüldü” dedi. Ceza alanlardan Şükran Karakoyun adlı siyasi tutsağın kapalı alan fobisi olmasına rağmen ve bunu kurum doktoruna belirttiği halde hücreye götürüldüğünü ve defalarca kriz geçirdiğini ifade eden Güden, 20 Ağustos tarihinde cezası biten ve tahliye olması gereken Şükran Karakoyun’un da hücre cezasından kaynaklı 1 yıl olan tedbiri nedeniyle 1 yıl daha cezaevinde kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ayrıca Vildan Göktepe isimli kadın tutsağın ileri derecede bel ve boyun fıtığı olmasından kaynaklı böyle bir eylemi gerçekleştiremeyeceğini, bunun raporundan dahi anlaşılabileceği halde, cezalandırılmasının idarenin keyfi ve gayri hukuki tavrının bir göstergesi olduğunu ifade eden Güden, Eylül ayında cezası bitecek olan Vildan Göktepe’nin de 6 ay daha cezaevinde kalma riski olduğunu belirtti. Aynı şekilde Gülistan Baştaş ve Edibe Ekmen’in de benzer durumda olduğunu ifade eden kadın tutsak, “Cezaları az kalan tutsaklar kendilerine verilen hukuk dışı cezalar nedeniyle tahliye olmama riski ile karşı karşıyalar. Ayrıca bunlara ek olarak genel sorunlarımız hala devam etmektedir” dedi.

Yemeklerde fare pisliği!

Cezaevi tüzüğünde yer alan “Genel Arama” maddesinin esnekliğinden yararlanan idarenin, aramaları düzenli zaman aralığında değil, baskın ve saldırı tarzında genel ahlaka uygun olmayan ve var olan sürece, karşı bir duruş niteliğinde yaptığını vurgulayan Ebru Güden,” Ahlaki olmayan ve tahrik edici aramalar karşısında insani refleks göstermemizden dolayı darp ediliyoruz. Şubat 2012’de açılan cezaevi hala bir hastane ile anlaşma sağlamadığı için biz tutsaklar mağdur oluyoruz ve 1 buçuk yıldır diş tedavisi yaptıramıyoruz. Kampüs sağlık ocağında yapılan tedavi yetersiz ve personel yüzeysel yaklaşıyor. Birçok defa arkadaşlarımızın sorunlu dişleri yerine sağlam dişleri çekildi. Görüşlerde arkadaşlarımızın aile ve ziyaretçileri ile selamlaşmamız halinde bile tutanak tutulup disiplin cezası veriliyor. İaşe bedellerimiz idare tarafından gasp edilip bize harcanmıyor. Sağlıksız ve mevsim şartlarını gözetmeyen yemekler veriliyor ve ayrıca yemeklerin içinden böcek ve fare pisliği çıkıyor” dedi.

‘Mektuplarımıza el konuluyor’

Cezaevi tüzüğünde yer alan ortak alan, sohbet, etkinlik, çim saha vb. gibi haklarını da kullanamadıklarını ifade eden Ebdu Güden, “Buna rağmen idare tarafından üst kurumlara bu haklarımızı kullandığımız aktarılıyor. Koliden gelen birçok ihtiyacımız idare tarafından el konulup bize verilmiyor. Son olarak da sorunlarımızı basına aktarmak için gönderdiğimiz faks ve mektuplara çoğunlukla el konuluyor”dedi.

Şakran’da çıplak arama

Gezi tutuklusu Elif Kaya, Şakran Kadın Cezaevi’nde çıplak arama, taciz ve darp iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İzmir’de Gezi eylemlerine katıldıkları için “örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklanarak Şakran Kadın Cezaevi’ne gönderilen Elif Kaya, gardiyanlar tarafından çıplak aramaya maruz kaldığını ve bu esnada darp edildiğini belirtti. Kaya’nın avukatı Ali Aydın, Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. ‘İnce arama’ adı altında keyfi ve yasadışı uygulamaların yapıldığı ifade edilen şikayet dilekçesinde Elif Kaya’nın çıplak aramanın onur kırıcı olduğu ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen gardiyanlar tarafından elleri, kolları ve bacakları tutularak, ağzı kapatılarak isteği dışında zor kullanılarak ve fiziksel şiddet uygulanarak elbiseleri çıkarıldığı ve tacize varan tutum ve davranışlarla çıplak aramaya tabi tutulduğu belirtiliyor.

“Kanser Hastasına Hücre Cezası”

ANF’nin 22 Ağustos 2013 tarihli haberine göre mide kanseri olan ve karaciğerinde büyüme bulunan Cihan Asi, adı mahpuslara yönelik kötü uygulamalarla gündeme gelen İzmir Aliağa Şakran Hapishanesi’nde 10 gün hücre hapsi cezasına çarptırılmış.

Haberi okuyucularımızla paylaşıyoruz:

Kanser hastasına hücre cezası
ZEYNEP KURAY – İSTANBUL 22.08.2013 07:00:55
Aliağa Şakran Cezaevinde bulunan PKK davası hükümlüsü, kanser hastası Cihan Asi’ye bir de 10 günlük hücre cezası verildiği ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Baba Şehmuz Asi, cezaevi idaresinin hasta tutsaklara dahi uyguladığı bu zulmün adının işkence olduğunu söyledi.

Yüzlerce hasta tutsak serbest bırakılmadığı gibi bir de disiplin cezası adı altında hücre cezası eziyetine maruz bırakılıyor. Bu hasta tutsaklardan biri de mide kanseri olan 32 yaşındaki Cihan Asi. 2009 yılında tedavi olmak üzere gittiği Van Özel İstanbul Hastanesinde bir ihbar sonucu yakalanan Cihan Asi, tedavisi yarıda bırakılarak hapsedilmişti. Bitlis E Tipi cezaevine konulan Asi’nin tetkikler için gönderildiği Bitlis Devlet Hastanesi Radyoloji Kliniğinde bir de karaciğerinde büyüme olduğu saptanmıştı. Orada tedavi görmeden geçirdiği iki senelik süreç sonrası, Cihan Asi 2012 yılında mahkumlara yönelik hak ihlalleri ve işkenceleriyle tanınan Aliağa Şakran Cezaevine nakledildi.

BU ZULMÜN ADI İŞKENCEDİR

Kızının durumunu duyurmak için İHD Mardin şubesine, Sağlık Bakanlığına ve Adalet Bakanlığına kadar başvurmadığı yer kalmayan baba Şehmuz, kızının durumunun gitgide ağırlaştığını söyledi. Kızıyla en son Cumartesi günü telefonda konuştuğunu belirten Baba, “Mide ağrılarının yanı sıra, 10 günlük hücre cezası aldığını ve önümüzdeki günlerde hücreye konulacağını söyledi.” Disiplin cezasının nedenini sormadığını aktaran Baba Asi, “Bu kadar vicdansızlık olur mu? Hasta olduklarından dolayı cezaevi koşullarında kalmalarının sakıncalı olduğu ortadayken, cezaevi idaresi utanmadan bir de hücre cezası veriyor. Hasta tutsaklara yapılan bu zulmün adı işkencedir” dedi.

Yukarı ↑